top of page

MASONLUK

  • Yazarın fotoğrafı: Umay
    Umay
  • 16 Nis
  • 5 dakikada okunur

MASONLUK -Tarih


Masonluk gizli bir örgüt olarak bilindiğinde toplumun büyük bir kesmi tarafından şeytani, ateist, satanist gibi yapılanma olduğu söylenir. Aynı zamanda İslam ülkelerinde Siyonizmin-İsrail Devleti’nin- Yahudilerin İslama karşı bir komplosu, Avrupa ülkelerinin sömürgeciliğinde bir plan aracı olarak da görülmüştür. Masonlukta temel bilinenler ise:

Dünyanın en eski ve en gizli örgütü olarak bilinen Masonluk, modern olarak 16 yüzyıl sonu ve 17 yüzyıl başlarına dayanır. Varolduğu günden itibaren komplo teorilerine konu olan, olmaya da devam eden Masonluk, taş ustalarının bir araya gelerek kurduğu bir örgüttür. Ortaçağ’da taş ustaları önemli, kıymetli olmuştur; geometri bilmeleri, matematik hesapları yapmaları, bilgileri. Hatta bu yüzden devlet ve kilise onları pek çok vergiden muaf tutmuştur. Ancak zamanla taş işçiliğindeki çalışanların azalması nedeniyle farklı meslek erbaplarını da bu  örgüte kabulü başlamıştır. Bir meslek grubu olarak sürece başlayan masonluk zamanla bir fikir kulübüne dönüşmüştür. Bu kulübü fikir olarak geliştiren, ilkelerini ya da anayasasını oluşturan ise Protestan olan James Andersondur.

Anderson masonluğu “ne çılgın bir Allahsızlık, ne de dinsiz bir serbest fikirlilik” olarak kabul etmiştir.

Genel bilgilere göre bu fikir kulübünde ulaşılmak istenen ülkü ise orta sınıf yok, efendiler ve hizmetliler arasında kurulmuş bir dünya. Bu dünyanın merkezi Kudüs’tür. Tek dünya inşası ve Süleyman Mabedinin üçüncü defa yeniden inşa edilmesi. Ama bunun için devrimden söz edilmezken, tarih  siyasetinin içinde örneklerle yer aldığını görürüz bu örgütün.

Masonluğun tarihi kökenlerine inildikçe, süreç, bizi Süleyman peygamberin mabedine götürür. Orada başlamıştır masonculuk. Masonculuğun kurucusu olan bu mabedin taş ustalarının piri ise Hiram Ustadır. Süleyman peygamber hayvanlarla konuşan, rüzgarlara hakim olan, bir yerden başka bir yere hızlıca giden bir peygamberdir. Bu bilgilerin Masonların elinde olduğu ve Hiram ile işçilere aktarıldığı, onlarında yeryüzüne hakim olmak için kullanmak istemeleri olduğu söylenmiştir. Yani doğaya, zihinlere ve ruhlara hakim olma isteği.

Masonlukta tek bir din, inanç anlayışı yoktur. Farklı din, inanç, mezheplere mensup masonlar vardır ve masonlukta yüce bir varlığa inanırlar, bu varlığı “Evrenin Ulu Mimarı”olarak adlandırılmıştır.  Bu örgütte tanrısal bir yapılanma var, ama bu yapılanma sadece kutsal kitapların tanrısı gibi değil.  Betimlemesi ise üçgen içinde bir göz;Üçgen üç sayısının sembolüdür. Evren üç unsurun karışımından meydana gelmiştir, doğum, hayat ve ölüm. Göz ise dünyayı izler ve evrenin ulu mimarıdır.

Masonluğun bugün her ülkede, her ulusun kendilerine has locası olsa da bunların temel ortak felsefi yaklaşımları, ortak ülküleri vardır; Evrensel insanlık, hoşgörü, bireysel özgürlük, ahlaki sorumluluk; akıl, bilim, bilgi kullanarak kendini geliştirme vardır. Dinsel bir kardeşlik bağı ile barışçıl bir biçimde birleşme çabası.

 İngiltere’de dünyanın ilk büyük locası kurulur ve üstatları kraliyet aileleri, soylular, lordlar oluşturmuştur. 1725 İrlanda, 1736 İskoçya locası kurulurken Kuzey Amerika’ya da ihraç edilir.

Antik Mısır mimarı, şairi, doktoru olan İmmohatep’in de basamaklı piramidi yapması onun da bir mason olduğunu düşündürmüştür. İmhotep ayrıca firavun ailesine mensup olmadığı halde tanrı olarak kabul edilen ilk ve son kişi olmuştur ayrıca.

Amerika’yı inşa edenler de masondur. Masonluğun simgelerine göre inşa edilmiştir. Washington DC. en büyük mason şehridir. Ve bu şehirde masonluğa dair şifre ve semboller vardır; Washington Sarayı, Kongre Binası, Washington anıtı, Beyaz Saray … şehir masonluğun gelenek ve şifreleri ile doludur. Hatta Amerikan Kongresi Binası Süleyman Tapınağının benzeri olduğunu söyleyenlerde vardır. Ayrıca Amerika’daki masonluk şifreleri çözüldüğünde büyük bir hazineye de kavuşulacağı da söylenir.

  Masonlukta siyasal akımlara, oluşumlara, yönetimlere karşı çıkma yoktur. Bir devrim değildir ve içinde tek bir ideoloji barındırmaz özünde, ama süreç içinde incelediğinde, yazılanlara, söylenenlere bakılırsa siyasi içinde yer alan masonlar da var. Örneğin Çar I.Aleksander 1822’de Masonluğu yasaklasa da, bir iddiaya göre 1870’lerde Mason olan Rus Çar’ının, yine aynı locaya mensup olan İstanbul Rum Patriğini etkileyerek, Panslavist politikasını Ortodoks Arnavutları din yoluyla etkilemek için kullandığı söylenmiştir.

1858’de İran’da ilk Mason locasını kuran Malkom Han’ın cumhuriyetçiliği savunduğu iddiasıyla locası kapatılmış, kendisi de sürülmüştür.

I.Mahmut bir fermanla mason localarını kapatır; Katolik Fransa ile ilişkileri kapsamında

Fransız Masonları Fransız İhtilalinde etkili olmuşlardır.

Masonlukta Kudüs’ü korumak adına  Malta Şövalyeleri, Tapınakçılar gibi teşkilatlanmaları da olduğu söylenmiştir.

13.Papa masonluğun kilise ve din için en büyük tehlike der.

1 738 papa 12.Clerment masanluğu din dışı ilan eder.

Çarlık Rusyası’nda yasaklanan masonluk, komünizm yönetiminde ise burjuva kapitalizmi denilerek yasaklanmıştır.

Masonluğun kendine özgü simgeleri, sembolleri vardır. Bunlardan en bilineni pergel, gönye. Bunun dışında kükreyen bir aslan, mala, çekiç, Davut yıldızı, Süleyman’ın mührü ve G harfi.

Masonluk örgütüne üye olmak ise çeşitli ritüellerden geçerek olur. Herkes mason olmaz ve sadece masonluk erkeklere özgüdür ve mesleğinde de başarılı olması lazımdır. Mason olmada çırak, kalfa ve usta/üstat şeklinde aşamalı bir süreç  izlenir ve 33.derecede son bulur. Diğer bir anlatımla da mason olmada 33 derece vardır. Bu derecelerin 27 dereceye kadar olanında herkes olabilir ama 27 dereceden sonrası derin sırlar içerdiğinde herkes bu dereceye ulaşamaz. Üye inandığı inanıcın kutsalı neyse onun üzerinde yemin ederek, geleneklere,esaslara uyacağına yemin eder.

Masonluk İskoç ve York olmak üzere iki kola ayrılır. York kolu Anglo-Saksonludur. İngiltere krallığında, Amerika, Kanada, Hindistan, Afrika, Kuzey Avrupa’da etkindir. İskoç kolu ise Fransa olup, daha çok da seküler ve siyasi olarak bilinir.  Macaristan, Portekiz, İspanya, Ortadoğu, Latin Amerikaya yayılmışlardır.

Masonluğun Türkiye tarihinde ise:

18.yüzyılda ilk karşımıza çıkan Masonluk Avrupalılar getirmiştir. İstanbul, İzmir, Halep gibi ticari siyasi merkezlerde faaliyet göstermiştir.

Yirmi sekizinci Çelebizade Mehmet Sait Paşa ile İbrahim Müteferrika’nın ilk Osmanlı masonlardan olduğu söylenir.

1853-56 Kırım Savaşı sonrası İstanbul’da her elçi bir loca kurmuştur.

1857 İngiliz elçisi Bolwer’in Bulwar Locası

1859 Fransız elçisi Union D ‘orient locası derken Almanya, Yunan, İtalya, Ermeni İran  locaları kurulur.

Osmanlı’nın da bu konuda ilgilenmesi 1860 sonrası olur. Artık her ülke kendi locasını kurmuştur. Bazen politika dışı olsa da bazen politikanın içinde olmuşlardır.

Yeni Osmanlılar, İslam dünyasında yenileşmeyi savunan bazı kişiler masonlar arasına katılır; Namık Kemal, Ali Suavi gibi. 1909 yılına kadar Osmanlı topraklarında toplam 45 loca kurulmuştur.

Osmanlının ilk mason sultanı ise V.Murat’tır.90  gün tahta kaldıktan sonra yerine geçen II.Abdülhamit dönemi ise var olan localara ek Selanik’te İtalyan, İspanyol, Fransız; Yanya ve Serez’de Yunan; Kayseri ve Ankara’da İtalyan obediyanslı localar kurulmuştur. II.Abdulhamit masonların çoğunun iş adamları olduğunu ve politikadan çekindiklerini bildiğinden izlenmek koşuluyla devam ettirildi.Orhan Koloğlu Abdulhamit’in masonluğa karşı olduğunu, ama onların politik eyleme gitmedikçe bu karşıtlığını ortaya koymamıştır der.

İttihatçılar bağımsız bir loca kurmuşlardır; İskoç ritine bağlı olarak. Ancak 1913 yılında Enver Paşa liderliğinde mason olmayan İttihatçılar iktidara sahip olurken masonlar bu dönemde sosyal faaliyetlere yönelmişlerdir. Örneğin Himaye-i Eftal Cemiyeti gibi.

İttihat ve Terakki 1918 yılında Birinci Dünya Savaşından yenik çıkınca ülkeyi terk edince Türk mason derneği olan Türkiye Büyük Doğusunun başına Rıza Tevfik geçmiştir. Türk Teali Cemiyeti de bir masondur.

Atatürk dönemi Türkiye Cumhuriyeti’nde ise 1930’larde localar kapatılmış ve mal varlıkları da Halkevlerine devredilmiştir. Bu dönem sadece localar değil diğer sivil toplum kuruluşları da kapatılarak Halkevleri bünyesine katılır.

1948 yılında Türkiye’de masonluk tekrar canlanır ve 1951 yılında meclise verilen mason localarının kapatılması teklifi reddedilir.

Şubat 1948’de Türkiye Mason Derneği belgeleri İstanbul Valiliğine verilerek kurulur. Aralık 1956’da bağımsız büyük bir loca kurulması kararı ile Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası kurulmuştur. 2023 tarihi itibari ise bu loca bünyesinde 269 loca kurulmuştur.


MASONLUK -Tarih
MASONLUK -Tarih

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
  • White Facebook Icon
  • Instagram
  • X

Bilge Zevat

Bilge Zevat Baykuş

© 2024 by Kâşif

bottom of page