
Arama Sonuçları
Boş arama ile 369 sonuç bulundu
- ANAFARTALARAĞUSTOS TAARUZU - kitap tavsiyesi
ANAFARTALARAĞUSTOS TAARUZU - kitap tavsiyesi Stephen CHAMBERS Çeviren: İsmail Hakkı YILMAZ Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Tür: Tarih Sayfa Sayısı:353 Basım Tarihi:2021 İngiliz bir tarihçinin kaleminden I.Dünya Savaşı’ndaki Çanakkale Cephesi’nin Anafartalar Taarruzu; kaybolan Britanya askerleri, komutanların yanlış kararları, devlet büyüklerinin adımları, ama en önemlisi açlığın en çok da susuzluğun getirdiği ölümlerin hikayesidir bu kitap. Askerlerin mektuplarından, şiirlerinden, günlüklerinden alıntılar yaparak o günlere, savaşın tam ortasına götürür yazar. Yazar bu kitabı yazarken cepheye gider ve her yeri adım adım gezerek, sanki o dönemi yaşayarak yazmıştır kitabını. Ve okuyucular için ayrıca, olur ya, belki bir gün yolları Çanakkale’ye düşerse, bir rehber şeklinde düzenlemiştir kitabını; bol fotoğraf, harita ve çizim eşliğinde. Çanakkale’ye giderseniz bu kitabı da yanınıza götürün, size çok yardımcı olacaktır. ANAFARTALARAĞUSTOS TAARUZU - kitap tavsiyesi
- Fikirlerin Tarihi Ateşten Freud’a - Kitap Tavsiyesi
Fikirlerin Tarihi Ateşten Freud’a - Kitap Tavsiyesi Peter WATSON Çevirenler: Kemal ATAKAY, Nurettin ELHÜSEYNİ, Kaya GENÇ, Barış PALA, Bahar TIRNAKÇI Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Tür: Araştırma-İnceleme, Tarih Basım Tarihi:2018 Sayfa Sayısı:1081 İnsanın Tanrı’ya öykünüp, nasıl yaratıcı hale geldiğinin -ve geleceğinin de- zihinsel süreçlerini anlatan bir araştırma-inceleme kitabı. İngiliz araştırmacı, insan denilen yaratığın, yaratıcılıkta kilometre taşlarını belirlenip, hangi aşamalardan, düşünce akışlarından geçtiğini, bugüne ulaşmada hangi zorlukları aştığını, tam 1060 sayfada özetlemiştir. Özetlemiştir (sayfa sayısı çok gelebilir ama değil) zira, zihinsel süreçlerin üzerinde titizlikle durup, anlattığı için, 1060 sayfayı özet olarak görmek lazım gelir. İnsanın zihinsel süreci, taş baltalardan başlar, obsiyen denilen kesici aletlerden oradan neolitik dönem, derken dil, matematik, edebiyat, biyoloji, kimya, fizik, tarih, coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, siyaset, iktisat, resim, heykel, müzik, demokrasi, işçi sınıfı, hizmet sektörü, sağlık…. liste böyle uzayıp gitmektedir. Ama zihinsel sürecin bu denli ilerlemesinde, çağ atlatmasında hiç kuşkusuz en önemli olguların başında din gelmiştir. Asya inançları, paganlık, üç büyük dini yazarımız incelemiştir. Özellikle Hıristiyanlık dini. Bazı okurlar kitabı inceledikten sonra yazarın “Bilimin vatanını Avrupa gibi göstermiş, Daha çok Avrupa’ya yer ayırmış” gibi eleştiriler yapabilir. Ama yazarımız Hindistan ve Çin, İslam dünyasının, yani Doğu’nun, uygarlığın temeli olduğunu, kültürel yüksekliğini verdiği bilgilerle söylemiştir. Ve neden 12. 13.yüzyıldan sonra Doğu ilerleme de durmuş da yerini Batının aldığını da anlamaya, bize de anlatmaya çalışmıştır. Ve gerçek şu ki bilimin, düşüncenin ilerlemesinde Batı Avrupa sonrasında yanına aldığı Amerika’nın katkısı büyüktür. Bilimin, düşüncenin bu kadar gelişmesinde ve giderek de gelişme göstermesinde en büyük katkıyı kuşkusuz ki içten okumanın başlamasıdır. Kitabımızı birden fazla kişi çevirmiştir. Bu çevirmeler arasında farklılıklar olsa da, tarihe, bilime, kültüre, politikaya, dine merak salanların muhakkak okuması gereken araştırma-inceleme kitabıdır. Ayrıca yoğun anlatımlı ve bilgi üzerine olduğu için kitabımızı hemen bitirmek zordur. Bu yüzden araya romanlar ya da başka alanda kitaplar koyarak okumanız daha iyi olur. Ama elinizden düşüremeyeceğiniz, zevkle okuyacağınız bir başucu kitabı. Fikirlerin Tarihi Ateşten Freud’a - Peter WATSON
- BALDIRI ÇIPLAK HAYIRSEVERLER - kitap tavsiyesi
BALDIRI ÇIPLAK HAYIRSEVERLER - kitap tavsiyesi Robert TRESSELL Çeviren: Ayşegül GÜRSOY Yayınevi: Alfa Yayınları Tür: Roman Sayfa Sayısı: 656 Basım Tarihi:2024 Fakirliklerini, yoksulluklarını hakettiğini düşünen bir grup işçi sınıfını, aydınlatmaya çalışan başkahramanın çabasını anlatır romanımız. İşçi sınıfının, sadece çok çalışarak, çok para kazandırdığı kilise ve zengin sınıf nazarında bir baldırı çıplak hayırseverden başka bir şey olmadığını, İsa’nın öğretilerinin bu baldırı çıplak için geçerli olup, kilise ve sömüren sınıf için geçerli olmadığını, açlığı, yokluğu, soğuğu, sıcağı, işsizliği… hissedeceğiniz bir işçi sınıfının romanı. Kilise- işveren işbirliği, düşünme yetisini kaybeden işçiler, nüfus artışı, sarhoşluk, tembellik, kitap okuma ….sahi neydi işsizliğin nedeni? Kitaba dair bir eleştiri çok fazla kendini tekrar eden cümleler, tasvirler… vardır. Buysa okuyucuyu sıkabilir, elinden bırakmasına neden olabilir. O yüzden araya başka bir kitap koyarak okuyabilirsiniz. İşçi,işveren,din sarmalında olan bu romanı muhakkak okumalısınız. BALDIRI ÇIPLAK HAYIRSEVERLER - kitap tavsiyesi
- NAZIM’IN ÖZGÜRLÜK SAVAŞI - kitap tavsiyesi
NAZIM’IN ÖZGÜRLÜK SAVAŞI - kitap tavsiyesi Mehmet Ali SEBÜK Yayınevi: Cem Yayınevi Tür: Biyografi Sayfa Sayısı:324 Basım Tarihi: 1990 Türk edebiyatının önemli kalemlerinden biridir Nazım Hikmet. Fakat ideolojisi onu bir hapishane serüvenine götürmüştür. Kitabımız işte bu hapishane serüveninde onun yaşadıklarını, yargılanmasını, hükmünü anlatır. Anlatan kişi ise Nazım’ın avukatı Mehmet Ali SEBÜK. Askeri isyana teşvik etme nedeniyle hüküm giyen Nazım’ı, hem hukuksal hem de yazınsal olarak savunmasını yapan Sebük, onun özgürlüğüne giden yolda yaptığı çalışmaları bir kitap haline getirmiştir. Yazarımız kitap boyunca Nazım’ın ideolojisi ve düşüncesi ile ilgilenmediğini, sadece bir hukuk insanı olarak onun haksız bir nedenle hapse düşürülmesini hazmedemediği için onu savunduğunu yazmıştır. Nazım Hikmet’i, avukatı ve ona destek verenlerin yaptığı –hem yazınsal hem hukuk- çalışmaları, Nazım Hikmet’in hukuk önündeki haklı veya haksızlığı okuyup bilmek isteyenlerin okuması lazım gelen kitaptır bu. NAZIM’IN ÖZGÜRLÜK SAVAŞI - kitap tavsiyesi
- HAÇLILAR - kitap tavsiyesi
HAÇLILAR - kitap tavsiyesi Ahmet Refik ALTINAY Yayınevi: Panama Yayınları Tür: Tarih Sayfa Sayısı:88 Basım Tarihi:2021 Tarihçi yazar Ahmet Refik kısa ama öz bir şekilde hem Hıristiyanlık hem İslam tarihinde önemli bir yer tutan Haçlı Seferlerini anlatmıştır. Altınay dönemin Avrupası’ndaki kilisenin itibarını, gücünün nelere kadar ulaştığını da gözler önüne sermiştir. Ayrıca Orta Doğu siyasi yaşamını da anlatan yazar, Ortaçağ’da din olgusunu siyasi yaşamla bütünleştiğini, toplumların birbirinden etkilenme yollarından birinin de savaş olduğunu göstermeye çalışmıştır. tarihi sevdiren adam olarak bilinen yazarımızın, bu konu hakkında kısa ve öz bir şekilde okuma yapmak isteyenlerin, ayrıca ortaokul-lise çocuklarına okutturulacak kitaplarındandır. HAÇLILAR - kitap tavsiyesi
- LALE DEVRİ(1718- 1730) - kitap tavsiyesi
LALE DEVRİ(1718- 1730) - kitap tavsiyesi Ahmet Refik ALTINAY Yayınevi: Kapı Yayınları Tür: Tarih, Tarihi roman Sayfa Sayısı: 117 Basım Tarihi:2024 Osmanlı İmparatorluğu tarihinde bir çağın açılışı 1718 Pasarofça Antlaşması ile başlar ve 1730’a kadar sürer. Osmanlı’nın bu çağında neler yoktur ki edebiyat, sanat, mimari, sağlık, bitki, siyasi…ile dolu olan bu çağın adı da Lale Devri. Peki ya bu çağı kapatan Patrona Halil İsyanı neydi? Patrona Halil ve diğer elebaşları manav Muslu ile kahveci Ali’nin bu çağa son vermekteki amacı neydi? Altınay’ın o muhteşem kaleminden bir devrin hikayesi. Osmanlı’da Lale Devri sadece bahçelere dikilen bir bitki türüyle adını almamıştı ve bu devri bitiren de bu bitki olmamıştı. Bir belgesel anlatısı ile Osmanlı tarihini bilmek isteyenlerin okuması gereken bir kitap. Tarihi sevdiren adam olarak bilinen yazarımızı okuyalım, okutalım. LALE DEVRİ(1718- 1730) - kitap tavsiyesi
- Osmanlı’dan ‘38’eDERSİM SİYASASI - kitap tavsiyesi
Osmanlı’dan ‘38’eDERSİM SİYASASI - kitap tavsiyesi Vahap BİÇİCİ Yayınevi: Ceylan Yayınları Tür: Tarih, Siyasi Sayfa Sayısı:523 Basım Tarihi:2022 Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyet’ine siyasi miras olarak kalan siyasi meselelerden biridir Dersim/Tunceli meselesi. Yazarımız, genç Cumhuriyetin önemli sorunlarından biri olan -hatta geçerliğini bugün bile korumaya devam eden- Dersim Hareketinin, köklerine inerek, Osmanlı’dan başlayıp 1938’e kadar ki süregelen zamanı, kaynaklarından yola çıkarak anlatmıştır. 1937-38 yıllarında Tunceli/Dersim bölgesinde Türk hükümetine yönelik bir isyan çıkmıştır. Bu isyan ki Osmanlı’dan Cumhuriyet sirayet etmiştir. Türk hükümeti bu isyanı fazla büyümeden bastırmaya çalışsa da başarılı olmaz ve 1937-38 Dersim hareketi ile sert bir şekilde bastırmıştır. Ancak yazarımız Osmanlı dönemi Dersim olaylarını daha yumuşak bir kalemle yazmışsa da Genç Cumhuriyet dönemi Tunceli/Dersim olaylarını anlatırken o kadar yumuşak bir kalemle ele almamıştır. Oldukça sert bir üslupla yazmıştır. -Kitabın Cumhuriyet bölümünden itibaren yazarın, M.Kemal’e karşı sert üslubu vardır. Kitaba dair birkaç alıntı: - Eğer M.Kemal’in başardığı bir şeyden bahsedilecekse bu, kendiliğinden başlayan halk direniş güçleri dahil dağınık haldeki örgütlülükleri ama katletmek ve ayak oyunlarıyla önderliklerinin tasfiyesi yoluyla olsun, ama bürokrasi ve iletişim araçlarını etkin olarak kullanmasının avantajlarıyla olsun, merkezileştirerek önderliğe yerleşmesidir. - Panturkizim, devletin dağılmasına set çekmeyi, ama bunu Türk egemen sınıflarının mutlak egemenliği altında gerçekleştirmeyi hedef edinir. Ancak gayrimüslimlerin ekonomik, kültürel ve siyasal gelişmişlik düzeli bu amacın önünde engeldir. Asimile edilmeleri nesnel saiklerle kabil olmayan gayrimüslimlere karşı uygulanan tehcir-soykırım saldırısının altındaki temel neden budur… Osmanlı’dan ‘38’eDERSİM SİYASASI - kitap tavsiyesi
- ŞANLI KANLI YILLAROsmanlı’da III.Murat ve III.Mehmet Dönemi - kitap tavsiyesi
ŞANLI KANLI YILLAROsmanlı’da III.Murat ve III.Mehmet Dönemi - kitap tavsiyesi Hıfzı TOPUZ Yayınevi: Remzi Kitabevi Tür: Tarih, Tarihi Roman Sayfa Sayısı:203 Basım Tarihi:2017 Osmanlı İmparatorluğu’nun 1574-1603 arası dönemini anlattığı Hıfzı Topuz, bu döneme Şanlı Kanlı Yıllar ismini vererek okuyucularla buluşturmuştur. Dönemin padişahları III.Murat ve III.Mehmet’tir. Padişahların zamanları hem şanlı hem de kanlı geçmiştir; bir yandan kardeş boğdurmaları, sadrazamların idamı, büyük zaferler, yenilgiler, bir yandan şehirlerin yağmalanması, yolsuzluk, rüşvet,… bir yandan da kölelik, adaletsizlik, cariyelerin çilesi, celali isyanları… Yazarımız ayrıca meraklısı içinde kitabın sonunda kaynakça vermiştir. ŞANLI KANLI YILLAROsmanlı’da III.Murat ve III.Mehmet Dönemi - kitap tavsiyesi
- MEŞRUTİYET DAĞORKEN1908 Jön-Türk İhtilali - kitap tavsiyesi
MEŞRUTİYET DAĞORKEN 1908 Jön-Türk İhtilali - kitap tavsiyesi Süleyman Kani İRTEM Yayına Hazırlayan: Osman Selim KOCAHANOĞLU Yayınevi: Temel Yayınları Tür: Tarih, Siyasi Sayfa Sayısı:369 Basım Tarihi:1999 Süleyman Kani İRTEM, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerinden olup Cumhuriyet döneminde tarihçi ve yazardır. Tarihçi İrtem’in, Yıldız ve Jön Türkler kitabının devamı olan bu eser, II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte gelişen siyasi olayları ele almıştır; Bosna-Hersek, Makedonya, Girit gibi bir zamanlar Osmanlı topraklarının elden çıkışını, ayaklanmaları vs konu alır. İngilizlerin “Gül suyu ile yıkandığı” dediği meşrutiyetin, siyasi gelişmelerini ve 31 Mart’a giden süreci anlamamıza yardımcı olacak kitaplardan. Tarihi bir de o dönemde yaşamış kişilerden okumak lazım, daha iyi kavrayabilmek için. MEŞRUTİYET DAĞORKEN1908 Jön-Türk İhtilali - kitap tavsiyesi
- C.İ.A’nın namlusundaÜÇÜNCÜ ADAM - kitap tavsiyesi
C.İ.A’nın namlusundaÜÇÜNCÜ ADAM - kitap tavsiyesi Semih ALTAN Yayınevi: Birlik Yayınları Tür: Siyaset Sayfa Sayısı:208 Basım Tarihi:1974 Gazeteci yazar Semih Altan, Türk siyaset tarihine “mavi gömlek” ve “ak güvercin” imgelemini katan, Bülent Ecevit’in Kıbrıs’taki barışı sağlama hikâyesini anlatmıştır. Yazar, hikâyeyi anlatırken dönemin siyasetini, politikacıların Ecevit’e karşı nasıl birleştiğini, ABD’nin dış politikasını, MİT ve C.İ.A ilişkisini de gözler önüne sermiştir. Halkının sosyal refahı, adaleti ve barışı için uğraşan Bülent Ecevit’in Türk siyasetindeki damgasını bilmek isteyen okuyucuların okuması gereken kitaplardan. C.İ.A’nın namlusunda ÜÇÜNCÜ ADAM - kitap tavsiyesi
- DARÜSSADE AĞASI Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı - kitap tavsiyesi
DARÜSSADE AĞASI Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı - kitap tavsiyesi Jane HATHAWAY Çeviren: Tansel Demirel Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Tür: Tarih Sayfa Sayısı:422 Basım Tarihi:2022 Osmanlı tarihinin bilinmeyen, karanlıkta kalmış konularından biridir Darüssaade Ağalığı. Yazarımız, karanlık kalan, pek de bilinmeyen konulardan biri olan Darüssaade Ağalı’ğının Osmanlı’daki başta siyasi olmak üzere, dini ve entelektüel yerini pek çok kaynağa dayanarak ve yorumlayarak da biz, tarih meraklılarına anlatmıştır. Darüssaade Ağalığı’nın nasıl bir güç haline gelmesi ve getirilmesi ve batılaşma reformlarıyla aynı hızda nasıl silikleşerek ortadan kaldırılmasını anlatan yazarımız, ayrıca, aynı zaman diliminde yaşanan, Osmanlı’nın iç-dış politikalarını da kısa ve öz bir şekilde vermiştir. Osmanlı tarihindeki bu gizli gücü öğrenmek isteyenlerin başvuracağı bir kitap olan kitabımız, akademik bir çalışma olup,- akademik okumayan okuyucular açısından biraz zor gelebilir- üslup, anlatım ve güzel çevirisiyle kitabı bitirmeden bırakamayacaksınız. Haremin muhafızlığı ve kutsal İslam şehirleri olan Mekke ve Medine'nin koruculuğunda önemli olan hadımların; validelerin, haseki sultanların, cariyelerin, sadrazamın, devlet adamalarının, ama özellikle de padişahın en yakınındaki kişilerden olan Darüssaade Ağalarının hikayelerini okumak isteyen okuyucular, Türkçeye kazandırılan bu kitabımızı, okusunlar. DARÜSSADE AĞASI Osmanlı Sarayında Afrikalı Bir Güç Odağı - kitap tavsiyesi
- Zeytin
Zeytin - Tarih Sabah kahvaltılarının vazgeçilmesi, yağı ile yemeklerin lezzeti, lambalar, kozmetik ilaç ile insanlığa ağacından yaprağına kadar faydası olan bir meyve olan zeytinin tarihi ise: Bir çok mitolojide, dinde, şiirde, günlük yaşamda kültür de sembol haline gelen zeytin, ağacı ve yağı. Güç, zenginlik, bereket, doğurganlık temsil eder. Eski mısırlarda tanrıça İsis’in insanlığa verdiği berektir. Roma mitolojisine göre Kuzey Afrika’dan Herkül getirir. Ve Herkül’ün asası zeytin ağacının gövdesindendir. Tanrı Minerva zeytin ağacının yetişmesini, yağının nasıl çıkarılmasını öğretir. Bazı inanışa göre Adem’in mezarı üzerindeki topraktan yetişir ilk zeytin ağacı. Yunan Mitolojisine göre, deniz tanrısı Posedion ile barış akıl tanrısı Athena arasındaki bir yarışmadan doğmuştur. Attika kenti için en faydalı hediyeyi getiren kazanır yarışmayı. Posedion mızrağı ile kayaya vurarak pınar ortaya çıkarırken Athena ise mızrağını toprağa vurarak barışın sembolü, besin yakıt kaynağı olan zeytin ağacını ortaya çıkarır. Bir de taç giyme, atama törenlerinde krallara, imparatorlara, psikoslara sürülen bir madde olmuştur zeytin yağı. Romalılar yıkandıktan sonra zeytin yapı ile vücutlarını ovarlardı. Atletik karşılaşmalardan sonra örselenmiş, çizilmiş yerlerini iyileştirmek için yine yağ sürerken, saçların parlaklığını artırmak, kelliği önlemek için yine zeytinin yağını kullanmışlardır. Defne, susam, gül, ardıç, reçine, nane, adaçayı gibi yaprak ve çiçekler zeytinyağı ile karıştırılarak egzotik karışımlar da elde edilmiştir. Zeytinin yaprağı ateş düşürücü, sıtma hastalığı içinde kullanılmıştır. Homeros zeytin yağına “sıvı altın” demiştir. Filozof Demikritos bal-zeytinyağından oluşan diyet ile insanın yüz yaşına kadar yaşayabileceğini söyler. Atinalı yönetici Solon: zeytin ağaçlarını korumak için yasalar çıkarmıştır: bir zeytinlikte yılda ancak iki ağaç kesilebilir. Aksi halde ağır cezalar hatta idama kadar cezası vardır: Solon ihraç edilecek tek ürünün zeytin yağı olacağını ilan ettiğinde kıyılardaki ormanlar kesilerek yerine zeytin ağacının dikilmesine yol açmıştır. Hammurabi Kanunları zeytin ağacının bir yıl içinde iki ayaktan fazla budamayı ölümle cezalandırmıştır. Kitab-ı Mukaddes’te Tufan’dan sonra Nuh peygambere zeytin dalı gelmiştir; felaketin bitişi bir beyaz güvercinin ağzında getirdiği zeytin dalı ile müjdelenmiştir. Kudus’te zeylin dağı vardır. İbrahinilerin kralı Davud kendine ait zeytinlikleri ve depoları vardı ve bunları korumak için atadığı adamlar vardı. Romalı şair Vergilius: Sende o soylu zeytinlerden yetiştireceksin; Barışın sevgilisinden… Ayrıca İsa’nın çivilendiği çarmıh zeytin ağacından yapıldığı söylenir. Savaşlarda zeytinlikler hedef alınır; yokluğu hem gıda kaynağı hem psikolojik darbedir çünkü. İsrail’in ilk kralı Saul taç giydiğinde zeytinyağını alnına sürer. Frankların ilk kralı Clouis I.Lois olarak taç giydiğinde o da aynısını yapar. İzmir Seferihisar'daki Teos Antik Kenti'ndeki 2 bin yıllık zeytin ağacı Umay Nine Ağacı olarak bilinir ve hala meyvesini verir; Umay, Türk mitolojisinde annelik, doğurganlık, üretkenlik, koruyuculuk gibi kavramları somutlaştıran bir tanrıçadır. Zeytin doğanın insanlığa en faydalı meyvelerinden biridir. Başta ağacı olmak üzere her şeyinden faydalanılmıştır. Zeytin her şeyiyle insanoğlu için bir mucize… Zeytin - Tarih















