top of page

ZERDÜŞT VE ZERDÜŞTLÜK - Tarih

  • Yazarın fotoğrafı: Umay
    Umay
  • 6 gün önce
  • 5 dakikada okunur

ZERDÜŞT VE ZERDÜŞTLÜK - Tarih


İran ve bölgesinin tanrıcılıkta poleteizimden monoteizme geçişte bir din, inanç olmuştur Zerdüştlük. Zerdüştlük İslam kaynaklarında Mecusilik olarak geçmiş, Batı kaynaklarında da Zoroatrianism olarak geçmiştir.

Zerdüştlük inancının İran’ın hangi coğrafyasında, kaç yılında ortaya çıktığı tam olarak belirlenememişse de genel görüş Doğu İran bölgesinde,  MÖ. 628-551 yılları arasında, daha genel ifade ile de 7.ve8.yüzyıllarda ortaya çıkmıştır.

Zerdüştlüğü ortaya tek tanrı inancı olarak ortaya atan kişi ise Zerdüşt adında biridir; hatta peygamber olarak da kabul edilir.

Zerdüştlük hakkında tarihçilerin elinde çok fazla veri yoktur. Nedenleri hakkında ise bilinenler şöyledir:

1)Makedonya kralı İskender’in Pers Devleti’ni yıktığında bu devletin resmi inancı olan Zerdüştlükle ilgili kutsal kitapları yaktırmış, mabetlerini yıkmasıdır. Pers diyarını Helenleştirme çabaları.

2)İslam ordularının Sasani Devleti’ni yıkıp, şehirlere girdiği zaman yağmalanmasıdır.

Zerdüşt peygamberin hayatı ile ilgili elde olan veriler ise:

Zerdüşt’ün annesi bir ışık huzmesi tarafından ziyaret edilir ve hamile bırakılır. Bazı rivayetlere göre Zerdüşt’ün babası yok iken, bazı rivayetlere göre de babası vardır adı da Puruşuşpa’dır.

Zerdüşt çocukluğundan itibaren yaşıtlarından farklı bir çocuk olmuştur. Bu çocuk sürekli bir arayış içerisinde olmuş, 20 yaşından sonra da sık sık ıssız yerlere, dağlara çıkmış Gaitya nehrini mucize ile geçer, 45 gün inzivaya çekilir. Zerdüşt 30 yaşına geldiğinde ise tanrı Ahura Mazda’nın temsilcisi olan melek Vohu Mana, onu, Ahura Mazda ile görüştürmüştür.  Ahura Mazda, Zerdüşt’ü onun öğretilerini yaymakla görevlendirmiştir.  Zerdüşt bu görevi kabul etmiş ve yaşamı boyunca da tanrı Ahura Mazda’nın öğretilerini yaymak için çalışmıştır.

Bu öğretilere göre Ahura Mazda maddi-manevi evrenin tek yaratıcısıdır. O, her şeyi bilen, iyi ve adil bir tanrıdır. Varlık, doğruluk- kötülük arasında paylaşılmıştır. İyilik, doğruluk ve evrenin tek yaratıcısı Ahura Mazda iken Ehrimen kötülüğün, yalanın tanrısıdır. Bu iki güç arasında sonsuza kadar savaş olacak. Ve nihayetinde savaşı iyilik, doğruluk olan Ahura Mazda kazanacaktır. İnsanoğlu da kendi kaderini kendi çizecek ve ya doğruluğu seçecek ya da kötülüğü, yalanı, düzenbazlığı seçecek.

İnsanlar kendi seçimlerinin sonucunda ise ya cennete ya cehenneme gidecektir.  Kişi öldükten sonra yaptıkları bir terazide hesaplanır. Eğer iyilikleri terazide ağır basarsa Chinvat/Çinvat denilen köprüyü rahatlıkla geçip cennete gider, yok eğer kötülükleri ağır basarsa köprü daralır ve cehenneme gider. Cennete giden ruhlar için orada, güzel bir kız suretinde kendi eşi ile buluşup birleşir, sonsuza kadar mutlu, mesut yaşar; inanca göre her ruhun ilahi âlemde bir sureti ya da eşi vardı. Kişi dünyada yaşadığı zaman Ehrimen tarafında ise öldükten sonra cehenneme gider, ama günahlarından arındıktan sonra cennete de gidecektir.

Bu tek tanrıyı inançta insan öldükten sonra bedeni toprağı kirletmesin diye sessizlik kulesi denilen yüksekçe bir yere çıkarılır. Orada vahşi hayvanlar ve akbabalar tarafından yenir. Kalan kemikler ise toplanarak toprağa gömülür.

Zerdüştlük iyilik- kötülük, aydınlık-karanlık, doğruluk-yalan üzerine temellendirilmiştir. Bu düalistlik ya da zıtlık semavi dinlerdeki gibi bir metafizik boyutta değil de ahlaki boyuttadır.

İnancın üç ana prensibi vardır: Hamata – Hakata- Hvasşta yani iyi düşünülsün, iyi söylensin, iyi yapılsın. İyi davranış, iyi söz, iyi düşünce…

Ahura Mazda ya da Zerdüştlüğün simgesi ateştir. Eski çağlardan itibaren topluluklar sıcaklığı, temizliği, aydınlığı vermesinden ötürü ateşe özel önem atfedilmiştir. Zerdüştlükte de bu özelliklerinden ötürü önem verilmiştir, ama hiçbir zaman ateşe tapınılmamıştır, tapınma nesnesi olmamıştır, yani tanrı olmamıştır. Ateşe verilen bu kutsallıktan ötürü ateşte kullanılan yakıtların kuru ve temiz olmasına dikkat edilmiştir.  Hatta kutsal ateşin önünde yapılan dualarda din adamları nefesleriyle ateşi kirletmesinler diye ellerine eldiven giymiş, ağız bölgelerine maske tarzı bez bağlamışlardır. Ateş hiçbir zaman üflenerek söndürülmemiştir. Çünkü üflenmesi ile saflığın, sıcaklığın, aydınlığın simgesi ateş kirlenir. Ayrıca suyun kirletilmesi de yasaktır. Horoz, inek ve köpeklere de önem verilmiştir.

Dualar için Ateşgede denilen sunaklar yapılmıştır. Bugün "minare" kavramının buradan geldiği söylenir. Minare ateş yakılan yer anlamında, tanrıya ulaşmada kullanılan yer.

Zerdüştlük öncesi inancına göre insan kendi ömrünü uzatabilmesi için çok fazla hayvan kesmelidir.  Zerdüşt bu inancı yasaklar. İbadet için ateş yakmasının yeterli olduğunu söyler. Kişinin güçlenmesi için, iyi bir şekilde beslenebilmesi için et yemesi lazım. Ama kitle halinde hayvanların katledilmesine karşı olan Zerdüştlük uzun bir  ömür için hayvanların öldürülmesine yasak getirmiştir.

Zerdüştlük inanıcından ziraat ve hayvancılık önemli olmuş ve bu yüzden de tarımı, hayvancılığı aksatan her şey haram kılınmıştır. Örneğin oruç tutmak. Göçebelik, tarıma ve hayvancılığa zarar verdiğinden benimsenmez. Bir de insanların toplumdan soyutlanarak yaşaması da yasaktır.

Toprağa tohum ekmek, ağaç dikmek bir ibadet sayılmıştır. Hayvanlara, insanlara faydası olan hayvanlara iyi davranılmalıdır. Şefkatli olunmalıdır. İnsan, bedenine iyi bakmalı ve onu hastalığa götürecek her şeyden, yalan-yanlış işlerden uzak durmalıdır.

Zerdüştlükte diğer bir ibadet sayılan şey namaz kılmaktır. Bazı kaynaklar gün de üç bazı kaynaklar günde beş defa dese de inancın özünde namaz kılmak vardır. Kıble güneştir, eğer güneş yoksa o zaman ateş olur kıble. Duadan önce abdest alınır; el, ayaklar ve yüz yıkanır. Temiz elbise giyilir.

Kişi tek başına ya da toplulukla ibadetlerini yerine getirebilir. Bu ibadetleri yöneten din adamına mubit denmiştir. Rahipler de kendi aralarında Herbir- Mubit- Destur Mubit olarak sınıflandırılmıştır.

Avesta ise dinin kutsal kitabı sayılmıştır. En eski metinlerine Gathalar denilmiştir.

Zerdüştlükte evlilikte Zerdüşt şunu söylemiştir “ Size kitap bıraktım, sizi şuura davet ediyorum. Kızınız, bacınız, ananız size haram kılındı” en fazla teyzekızı ile evlenebilirsin. Evlilik önemlidir çünkü tek tanrı Ahura Mazda’nın yarattıklarını çoğaltmak lazımdır. Soylu, dini bütün bir kadınla evlenilmeli, çocuk sahibi olunmalı. Çocuklar iyi yetiştirilmeli.

Zerdüştlük inancı kendini Ahamenitlerin mirasçıları olarak gören Sasani Devleti dönemi yükselişe geçmiş, ama İslam ordularının İran’a gelip devleti yıkmasıyla düşüşe geçmiştir. Bir kısım insanlar inançlarından vazgeçmiş(cizye vergisi vermemek için, gizliden gizliye inançlarını sürdüşmüşlerdir)Müslüman olmuş, bir kısım Zerdüşt ise bugünkü Hindistan bölgesine giderek orada dinlerini yaşamaya devam etmişlerdir. Hindistan’a göç eden Zerdüştler burada Parsi adını almışlardır. Ve Hindistan’ın Kast Sistemi onların inançlarını korumada ve süreklilik göstermesinde etkin olmuştur.

Sasani Devleti, İran’da Zerdüştlüğü tamamen monotesit bir din haline getirmiştir. Mobitler yardımıyla kutsal metinleri yazıya geçirilmiştir.(aynı dönemde İznik Konsili’de olmuştur)

Bireylerin toplumlaşmasında önemli olan kimlik olgusu dinle sağlanmıştır eski zamanlarda. Bu kimliklerden biri de Zerdüştlüktür. Tıpkı İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik gibi. İran coğrafyasının yakın tarihinden olan Pehlevi hanedanlığı tıpkı tarihlerindeki Sasaniler, Ahamenitler gibi toplumu birleştirmek için Zerdüştlük kültürünü devletin merkezi haline getirecekti.

1920’lerde iktidara gelen Pehlevi hanedanlığı, modern bir İran yaratmak için ilk önce Batı’ya öğrenciler gönderirken İran’ın kültürel, iktisadi farklılıkları olan halkı bir araya getirmenin anahtarını da Zerdüştlükte bulacak ve politikalarını bu inanç ekseninde izlemeye başlayacaktır.

Rıza Şah önderliğinde İran’da bir radikal dönüşüm başlamış ve 1979 Humeyni iktidarına kadar da devam etmiştir. Rıza Şah ulusal bir kimlik yaratmayı antik döneme geri dönerek,  Zerdüştlük ile çabalayacaktı. Antik geçmişe ait desenler yer almaya başlayacak; gazetelerde eski İran motifleri öne çıkarılmış, antik Fars krallarına övgüler yapılmıştı. Ay takviminin yerine ilkbaharın ilk günü 21 Mart’ı başlangıç kabul ederek güneş takvimini getirilmiştir. Müslüman ayların isimleri Horkad- Tir- Şehrivar- Mehir- Azar gibi Zerdüşt terimleri olmuştur.

Pullar, Ahamenit İmparatorluğuna başkentlik yapmış Persepolis kenti, kral Dora’nın figürü, Ardaşir’in tanrı Ahura Mazda’da yönetim için atandığını gösteren kabartma, kral Kyrus’un mezarı … gibi semboller kullanılmıştır.

Pehlevi ulus inşa kimliğinde Pers dilini devreye sokmuş ve Zerdüşt kültürünü yaymaya çalışmıştır. Hindistan’daki Parsi’leri İran’a gelmelerini istemiş, 1932 yılında Hindistan’daki Parsi Delegasyonu’nu İran’a davet etmiştir.

Pehlevi hanedanı 1935’ten sonra İran kavramını tekrar kullanmaya başlamıştır; o zamana kadar “Persia” olarak anılan ülkenin adını bir kararname ile “İran”olarak değiştirmiş ve yurtdışından gelen “Persia” yazan bütün postaları açılmadan geri gönderilmesini emretmiştir.

Pehlevi ırklarının adı olan Aryanların doğduğu toprak anlamına gelen “İran”kavramını tekrar kullanımına girmiştir. Şah, kendine de “Orta Persçe dili” anlamına gelen ve Hellen kültürüne karşı gelen Partlar döneminde yaygın olarak kullanılan “Pehlevi” kelimesini soyadı olarak almıştır.

Pehlevi dönemi bu radikalleşmeyi çağının siyasi oluşumlarından ayrı tutamayız. Pehlevi iktidarı başa geçtiğinde Almanya’da üstün Alman ırkını savunan Hitler vardı. Pehlevi hanedanlığı Alman ırkı söylemlerinden etkilenerek saf Arya ırkınını arkeolojik kazılarla ülkesinde inşa etmeye çalışmıştır. Fars dilinde eserler ortaya çıkarılmış, kültürde de yukarıda yazdığımız gibi Zerdüştlükten esinlenmiştir.

Zerdüştlüğe Mazdeizim olduğunu söyleyenler olsa da bu yanlış bir bilgidir. Çünkü bu inanç Mazdek tarafından ortaya atılmış ve bu inanca göre mal-mülk ve kadınlar toplumun ortak malı olmalıdır. Zerdüştlükte böyle bir şey yoktur.

Zerdüştlüğün ahlaki, hukuki kaideleri yüzyılıca süren bir medeniyetin temeli olmuştur. Çünkü Zerdüşt’ün hukuk, filozof, sosyolog, politikacı görüşleri Pers diyarının medeniyetin temeli yapmıştır. Ve onu bir peygamber statüsüne yükseltip, öğretilerini de bir din olarak olarak meşrulaştırmıştır.  Zerdüşt İslam dininde de bir peygamber olduğu söylenir.

Zerdüşt ve Zerdüştlük bölgeye tek tanrı inancını getiren, kendinden sonrada gelen inançlarda da dinlerde de kendine yer bulduran bir ahlaki sistemdir. Bazı araştırmalar özellikle de semavi dinlerde olan ritüellerin Zerdüştlükten kaynaklandığını yazmışlardır. Örneğin Mesih inancı

Zerdüşt tanrı ve tanrıçalarda bulunan nitelikleri tek tanrıda toplayarak çok tanrıcılığın yeryüzünde silmeye çalışan dinlerden biridir.





Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
  • White Facebook Icon
  • Instagram
  • X

Bilge Zevat

Bilge Zevat Baykuş

© 2024 by Kâşif

bottom of page