top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 369 sonuç bulundu

  • AĞIR MEŞREP KADINLAR - Kitap Tavsiyesi

    Ağır Meşrep Kadınlar - Kitap Tavsiyesi Selçuk EREZ Yayınevi: Bilgi Yayınevi Tür: Öykü-Hikaye Basım Tarihi:1994 Sayfa Sayısı:202 Hepimizin hayatında, yakınında, çevresinde başta kadın olmak üzere erkeği, genci, yaşlısının güldürücü, taşlamalı ama bir o kadar da –yazarın da dediği gibi-öykümsüleri vardır. Yazarımız kendi öykümsüleri kitabında bizlere aktarmıştır. Bu kitapla hem gülecek hem de mizahları insanları tanıyacaksınız.

  • LİBERAL ÇİFTLİK - Kitap Tavsiyesi

    LİBERAL ÇİFTLİK - Kitap Tavsiyesi Uğur MUMCU Yayınevi: Umıag Yayınları Tür: Ekonomi-Siyasi Basım Tarihi:2019 Sayfa Sayısı:87 Siyasette, ekonomide bireyselciliği savunan “Liberalizm”kavramı özellikle de ekonomi de “Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler” olarak bilinir. Liberalizm’in Türkiye’deki hikâyesi tam olarak 24 Ocak 1980 yılında başlamıştır. 24 Ocak Kararları olarak bilinen bu kararlar Türkiye’nin bugünkü ekonomisinin başlangıcı olmuştur.  Türkiye’nin yakın ekonomi tarihine geçen kararlar Türkiye’deki dönüşümün başlatıcısı olmuştur.(olumlu ya da olumsuz okuyucuya kalmıştır yorumu.) Bu yapısal dönüşümün uygulatıcısı, muhafazakâr parti başkanı, Turgut Özal’dır. Aydın gazeteci Uğur MUMCU bilgisiyle, kültürüyle 80’li ve 90’lı yıllardaki Türkiye’nin liberaldeki görüşlerini, uygulamalarının  bir portesini anlatmıştır; bu anlatım mizahla ve akıcı bir dilledir. Kitabımız Hayvanlar Çiftliği’nin yazarı George Orwell  ’in “ölümümden sonra yayınlayın” dediği Liberal Çiftlik romanının kısa özeti ile başlar ve ardından da Türkiye’deki liberalizmin başlangıç serüveni; neler yoktur ki bu serüvende Arap sevicileri, sağcı-solcu eleştirileri… İktisadi umudun çuvallanması ya da nasıl olmayışının kitabıdır aslında bu kitap.

  • HAYVAN MÜZESİ - Kitap Tavsiyesi

    HAYVAN MÜZESİ - Kitap Tavsiyesi  Carlos FONSECA Çeviren: Roza HAKMEN Yayınevi: Metis Yayınları Tür: Roman Basım Sayısı:2019 Sayfa Sayısı:384 Bireyin kişiliğini, görünüşünü, ruh halini hayvan portesinde resmeden bir roman; ki işte okunması gereken nedenlerin birincisidir. Bireylerin hayvanlardan farklı olmadığını cümleleriyle, örnekleriyle okuyucularına sunan bir roman. Günlük hayatımızda dikkatimiz çekmeyen, önemsemediğimiz ya da bakıp geçtiğimiz olay ve olguların ayrımına vardıran bir roman. Birçok yazarın, edebiyatçının, akımların, sanatçıların, hukukçuların, felsefecilerin, tarihçilerin, ressamların alıntılarıyla dünya tarihinin arkasında başka bir tarihin varlığını sezdiren, hayat ile tarihin sıkı bağlantısını, ilişkilerini anlatan bir roman. Ağır bir dille yazılmışsa da entelektüel bir birikime sahipseniz bu zenginliklerle dolu yazılmış romanı çok seveceksiniz.

  • Padişah Kutsiyet - Tarih

    Padişah Kutsiyet - Tarih 1512' de ölen II.Beyazıt'dan "Veli" diye söz ediliyordu. Bu malumatı söylenti değil, kanıtlanmış bir olgu olarak aktaran, III.Mehmet döneminin şeyhülislamı Hoca Saadettin'e göre, Beyazıt'ın mezarından alınan toprak pek çok hastalığı iyileştiriyor ve onun başında yapılan her dua kabul oluyordu.        Osman'ın yeğeni Aydoğdu'nun mezarının çevresinde üç kere dolaştırılan hasta atların iyileştirme gücüne sahip olduğuna inanılıyordu.       19.Yüzyılın başlarında yazan Cabi, II.Mahmut'a atıfta bulunarak, ekmeğin kalitesizliği ve kıtlığı için padişaha beddua ettikten sonra kör olan iki farklı kadının hikayesini anlatmıştır.      Padişah vebadan ölen birinin cenazesinde dua ederse, şehrin vebadan kurtulacağı yönünde yaygın bir inanış vardı; 1812 Ramazanı'nda II.Mahmut'un Ayasofya'daki cenaze namazlarına katııdığı yönünde bolca söylenti çıkmıştı; vebanın alıp yürüdüğü bu dönemde padişahın cenaze namazlarında boy göstermesi, bu inanca göre bir hareket olduğu düşünülebilir. Ebru BOYAR- Kate FLEET, Osmanlı İstanbul'un Toplumsal Tarihi

  • Antik Roma'da Trafik ve Uyku - Tarih

    Antik Roma'da Trafik ve Uyku - Tarih Roma'da servet sahipleri dışında kim uykusunu alabilir? İşte nizamsızlığın kökeni burada yatıyor. Daracık dolambaçlı sokaklardaki katarların sebep olduğu sıkışıklık, trafik baş gösterdiğinde arabacılar arasında başlayan ağız dalaşı, bunlar uykuyu imkansız kılıyor. Philip MATYSZAK, Antik Roma'da 24 Saat

  • Roma'da İtfaiye Teşkilatı - Tarih

    Roma'da İtfaiye Teşkilatı - Tarih Birinci yüzyılın başında İmparator Augustus vigiles birliğini kurmadan önce Roma'da yalnızca özel şahsa ait itfaiye teşkilatı bulunuyordu. Bunlardan biri, Roma'nın kodamanlarından biri Licinius Crassus'a aitti. Bir ev yangını durumunda bu yardımsever şahıs alevler içindeki binaya hazırda bekleyen itfaiye erleriyle birlikte çıkagelir, mülk ona satıldığı an yangını söndürürdü. Binanın eski sahibi ne kadar uzun tereddütte kalır ve pazarlık yapmaya kalkarsa, bina o kadar çok yanarak değerini kaybederdi. Philip MATYSZAK, Antik Roma'da 24 Saat

  • Milli Mücadelenin Hararetli Günleri - Tarih

    Milli Mücadelenin Hararetli Günleri - Tarih İstanbul'daki İngiliz makamları, Türkiye'de milli hareketin böylesine gelişmesinden kaygılıdırlar. Damat Ferit Paşa'nın devrilmesinden sonra kaygıları daha da artmıştır. 4 Ekim'de Mr. Hohler, Mustafa Kemal yüzünden İngilizlerin Türkiye'de "gittikçe çamura battıklarını" söyler.  10 Ekim'de Amiral de Robeck, "Mustafa Kemal dişlerini gösterince İngiliz aslanının prestijinin sarsıldığını" yazar.

  • Ölüm Korkusu ve Kardeş Katli - Tarih

    Ölüm Korkusu ve Kardeş Katli - Tarih Sultan İbrahim, amcası Sultan Mustafa gibi aklen zayıf ve biçare idi. Şehzadeler dairesinin basık tavanları altında on beş seneden beri elim bir hayat geçiriyor, kardeşi Sultan Murad'ın dehşetinden titriyordu. Daima korku içinde idi. Gözlerinin önünde cellat manzarası, yeniçeri hücumları olduğu halde her şeyden ümidini kesmiş, cariyelerden başka bir şey düşünemiyordu. Kardeşi Kasım'ın birdenbire boğdurulması, üvey kardeşlerinin bir gün içinde kementler altında can vermeleri, zayıf asabına zararlı bir tesir meydana getirmişti.... Sultan İbrahim'e devlet ricali "Ş ehzadem başınız sağolsun, Sultan Murad öldü. Saltanat tahtı sizindir " dediler. Sultan İbrahim gözlerini açmış, şaşkın ve dalgın gözlerle bakıyor, odasından dışarı çıkmaya cesaret edemiyordu. Sultan Murad'ın öldüğüne inanmıyor ve " Siz bana hile edersiniz. Bana taht ve saltanat gerekmez. Kardaşım sağolsun, benden ne istersiniz" diyordu. Sultan İbrahim, bu saray ricalinin hareketini kardeşinin kendisini öldürtmek için terkip ettiğine inanıyordu. Sultan İbrahim'i ikna edemeyen devlet ricali Kösem Sultan'a bildirirler durumu. Ancak şehzade, annesi Kösem Sultan'a da inanmayınca Sultan Murad'ın cesedini göstermeye gönderirler. Sultan İbrahim cesede yaklaşır yaklaşmaz yüzünü açtılar; Sultan Murad şalın altında sapsarı, yanakları çökmüş yatıyordu. Sultan İbrahim, kardeşinin cansız bedenine dikkatlice baktı ve sevincinden taht odasına koştu. Sonra biraz düşündü ve kardeşinin öleceğine inanamadı. Tekrar geri döndü yüzünü açtırdı, dikkatli dikkatli baktı, bir daha dirilmeyeceğine ikna olur olmaz tahta geçmeye razı oldu.

  • Bülent Ecevit'in Seçimi - Tarih

    Bülent Ecevit'in Seçimi - Tarih İnönü, Demokratların Akis'teki yazıları nedeniyle bir kez cezaevine yolladığı damadını milletvekili yaparak koruma zırhına almayı planlıyordu. Ancak Metin Toker, siyasette değil gazetecilikte kalmayı tercih ediyordu. Ecevit, meslektaşına " Senin kontenjanına ben talibim " dedi. Siyasette yetenek ve eğitimin yeterli olmadığını, kimi zaman torpilin de işlemesi gerektiğini anlamıştı.  Böylece henüz 32 yaşındaki Bülent Ecevit Ankara 13.sıradan milletvekili oldu. O yıllarda en çok oyu alan parti, o ilin bütün vekillerine sahip oluyordu. 1957 seçimlerinde Ankara'yı CHP alınca Bülent Ecevit lacivert takım elbisesini giyip meclis yolunu tuttu. Rıdvan AKAR -Can DÜNDAR, Karaoğlan

  • 12 Eylül'e Günler Kala - Tarih

    12 Eylül'e Günler Kala - Tarih Demirel hükümeti 12 Kasım 1979'da kurulmuş, daha güvenoyu bile almadan Milli Güvenlik Kurulu'nu toplantıya çağırmıştı. Başbakan Süleyman Demirel, ordunun "anarşi ve terör" sorununun üstesinden gelmesini istiyordu.  22 ay süren CHP iktidarında 2532 yurttaş öldürülmüştü; ölümler tırmanıyordu, tırmandırılıyordu. CHP Nevşehir İl Başkanının cenaze töreninde ana muhalefet partisi genel başkanı Ecevit'e silahlı saldırı dünyayı karıştırırken, Süleyman Demirel rahattı, çok rahattı üstelik. " Valinin bana verdiği bilgiye göre Nevşehir'de sükunet vardır " diyordu. Ecevit " Kölelik yerine ölümü göze alanların özgürlüğü yaşatacağını söylüyor" , Nevşehir'de yaratılmak istenen durumun "işgal altındaki ülkelerde bile görülmeyecek bir kötüye gidiş" olduğunu duyuruyordu. Alparslan Türkeş, arada bir söze karışıp, militanlarına işaret veriyor, "İ ç savaş çıkarmak isteyenlerin komünistler olduğunu " hatırlatıp, yeni acılara neden oluyordu. Erbil TUŞALP, Bin Belge

  • Hititlerde Kadın - Tarih

    Hititlerde Kadın - Tarih Tavannana Şakuvaşşar II.Hattuşil Çok mühim bayramlardan biri olan pırasa bayramında kral ile kraliçeye tamamen eşit muamele yapılmaktadır. Bazı bayramlarda ise yalnız kraliçeler ve diğer kadılar katılmakta idi. Genellikle kraliçelere "Şakuvaşşar" deniliyordu, fakat hüküm sürmekte olan kralın birinci meşru zevcesine Tavannana diyorlardı. Kocaları ölen Tavannanalar unvan ve mevkilerini oğulları muhafaza ediyordu. Yeni kralın karsı ancak kayınvalidesinin ölümünden sonra Tavannana unvanını alabiliyordu. II.Hattuşil meşhur vasiyetnamesinde kraliçeden yani karısından acı acı şikayet ediyordu.  Kraliçenin yakaladığı bir gizli yazışmasında " Yılan ol gel, Hattuşa'yı sok, kurtar bizi bu canlı cenazeden, benim iktidarımda her şey çok güzel olacak " diye yazdığı vasiyetnamesinde anlatmaktadır... Necati GÜLTEPE, Türk Kadın Tarihine Giriş

  • Slavlar: Ortaçağ - Tarih

    Slavlar: Ortaçağ - Tarih On iki milyon Afrikalının Yeni Dünya'da kölelik yapmak üzere kaçırılmasından önce başlıca kurbanlar, köleliğe adını veren Slavlardı. Romalılar, Hristiyanlar, Müslümanlar, Vikingler ve Tatarlar tarafından avlanan Slavlar, dünyanın dört bir köşesine gönderiliyordu. Zamanla Slav sözcüğü yabancı anlamında kullanılmaya başladı; dinlerin büyük bir bölümü yabancıların köleleştirilmesine icazet veriyordu; böylece köle olarak dışarıya pazarlanan Britanyalı çocuklar (kız çocukları daha fazla para etsin diye semirtilirdi) Slav oluverirdiler.  **Modern İngilizce' de köle anlamına gelen "slave" sözcüğünün kökeni, Ortaçağ Latincesinde  Orta Avrupa'da yaygın olarak köleleştirilmiş Slavlar için kullanılan "sclavus" sözcüğüne dayanır. Theodore ZEDLIN , İnsanlığın Mahrem Tarihi

  • White Facebook Icon
  • Instagram
  • X

Bilge Zevat

Bilge Zevat Baykuş

© 2024 by Kâşif

bottom of page