top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 369 sonuç bulundu

  • NAPOLYO’NUN DÜĞMELERİ - Dünya Tarihini Değiştiren 17 Molekül - KİTAP TAVSİYESİ

    Napolyo'nun Düğmeleri - Dünya Tarihini Değiştiren 17 Molekül - Kitap Tavsiyesi Penny Le Couteur ve Jay Burreson Çeviren: Raşit Gürdilek Tür: Araştırma-Bilim Yayınevi: Metis Yayınları Basım Tarihi:2020 Sayfa Sayısı:364 Karabiber, karanfil… baharatlar, şeker, naylon, ipek, C vitamini, boyalar, doğum kontrol hapı, zeytin, tuz gibi maddelerin insanlık tarihini nasıl değiştirerek dönüştürdüğünü anlaşılır, akıcı bir dille anlatan bilim kitabı Napolyo’nun Düğmeleri; Coğrafi keşifler, göçler, sömürgecilik, kölelik gibi olayların devinime neden oldukları gelişmeler; gelişmelerin de etki ettiği kültürel yapı… Yazarlar incelediği maddelerin moleküllerini, özelliklerini ve kimyasal yapıları hakkında da bilgiler vermiştir. Kimyanın tarihini okumak isteyenlerin,  insanlık tarihine farklı, bilimsel bakmak isteyenlerin okuması gereken bir kitap. Napolyo'nun Düğmeleri - Dünya Tarihini Değiştiren 17 Molekül - Kitap Tavsiyesi

  • SAĞCI DÜŞÜNCE - KİTAP TAVSİYESİ

    Sağcı Düşünce - Uğur Mumcu - Kitap Tavsiyesi Uğur MUMCU Tür: Siyaset, Toplum Yayınevi: Umıag Vakfı Yayınları Basım tarihi:2006 Sayfa Sayısı243 Türkiye’nin yakın tarihindeki, araştıran, sorgulayan, Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi, demokrat aydınlarından biri olan, usta gazeteci, yazarımız, Uğur Mumcu, 31 Mart 1975’te iktidara gelen Süleyman Demirel liderliğindeki Milliyetçi Cephe hükümetinin olaylarını ayrıntılılarıyla yorumlayarak Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yazmıştır. Umıag Yayınevi 19.06.1975 ile 30.12.1975 arası yazıları bir araya getirerek, Sağcı Düşünce adını da vererek yakın tarihi öğrenmek isteyen okuyuculara sunmuştur. Mumcu’nun kaleminden başta iktidarın lideri Demirel olmak üzere zamanın kredilerini, bankalarla olan ilişkileri, hayali sermayeleri, yolsuzlukları; sağcılık ideolojisi altında siyasi olaylarını, devletin resmi politikası ile yürürlükteki politikaların ayrıklığını, ABD-SSCB ile olan ilişkiler, komünizmle mücadele için kurulan Milliyetçi Cephe hükümeti anlatmıştır. Kitap sizde “geçmişin yaşanan olayları günümüzde farklı adlarla tekrar mı gerçekleşiyor?” dedirtip, kitap bitiminde ise “peki ama bu durumda suç kimin ya da kimlerin” sorunu sorduruyor.   Sağcı Düşünce - Uğur Mumcu - Kitap Tavsiyesi

  • İyd-i Milli -Tarih

    İyd-i Milli -Tarih II. Meşrutiyet 23 Temmuz 1908’(10 Temmuz 1324) ilan edilmiş ve İstibdat dönemi bitmiştir. Bununla beraber II. Abdülhamit’in kurduğu Hafiye Teşkilatı da tasfiye edilmiştir. Bütün siyasi mahkûmlar, sürgünler bir bir affedilmiştir. Halkın iradesi artık devlete yansıyacaktı. Bu günün kutlu gün olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyen bazı vekiller ve aydınlar 23 Temmuz’u/10 Temmuz’u Iyd-i Millisi olarak kabul etmişlerdir. 1909 yılından 1935’e kadar milli bayramlar ve bayram kutlamaları “ıyd-i” kelimesiyle isimlendirilmiştir. İyd-i=Milli bayram demektir. Kanun-i Esasi’nin ikinci defa yürürlüğe girdiği, Meclis-i Mebusan’ın tekrar açıldığı, 23 Temmuz 1909 (10 Temmuz 1324) gününe de Iyd-i Milli adı verilmiştir. Ve kutlanması gereken bir bayram olması hususunda bazı mebuslar konuşma yapmışlardır: Meclis idaresinin kanun olarak kutlanması gereken bir milli bayram olması konusunda Mebus Hüseyin Cahit Yalçın “ Osmanlı döneminde bayram olarak kutlanacak pek çok gün vardır. Bizim için 10 Temmuz gününün bayram olmasını teklif ederim”  demiş ve II. Meşrutiyet’in ilan edildiği günün bir milli bayram olarak kutlanması gerektiğini vurgulamıştır. Sinop vekili Yusuf Kemal Bey “ Iyd-i Milli bütün efkar-ı millete şamil olması ve herkesi kapsaması gerekir”  diyerek 10 Temmuz’un bayram olarak kutlanması gerektiğini kabul etmiş, ayrıca milli bayram gününün tayininde Osmanlı Devleti’nin kuruluş gününün seçilmesindeki sebebi bütün Osmanlı halk arasında teyit edilmiş diye de izahı vardır. Milli Mücadelenin hazırlık yıllarında yapılan Erzurum Kongresi tarihi 10 Temmuz olarak belirlenmiştir, amaç Türklerin hürriyet, bağımsızlık mücadelesi ile halkın iradesini aynı güne getirmek. Ancak kongre bazı nedenlerden dolayı 23 Temmuz’da yapılmıştır. 1925’e kadar resmi olarak devam etmiş, ama 1935 senesine kadar sürmüştür. 27 Mayıs 1935’de yapılan kanun ile resmi bayram olmaktan çıkarılmıştır. Bu kutsal günün getirdiği diğer bir özellik ise sansür yasasını ortadan kaldırılması olmuştur. 1948 senesinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti II. Meşrutiyet’in ilanının bu gününü Basın Bayramı olarak kutlama kararı almıştır.12 Mart 1971 Muhtırası İstibdat dönemini hatırlattığı gerekçesiyle kaldırmış ve Basın Bayramı Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü Mücadele günü olarak adlandırmıştır.1989 yılından beri cemiyet basın özgürlüğü için çaba harcayan bir kişiyi ve kuruluşu 24 Temmuz’da Basın Özgürlüğü ödülü ile ödüllendirmiştir. Dipnot: ilk gazetenin hangisi olduğuna dair bir görüşün üzerine uzlaşma sağlanamadığından Falih Rıfkı ATAY tarafından 24 Temmuz’da Basın Özgürlüğünün kutlanması fikrini ortaya atmış ve kabul edilmiştir. Dipnot: Osmanlı’da ilk sansür 10 Mayıs 1876 yılında olmuştur.

  • Kristof Kolomb - Tarih

    Kristof Kolomb - Tarih Gezgin Kristof Kolomb yaptığı gezileri, yolculukları sırasında yaşananları, gittiği yerlerin toplumsal yapısını, adetlerini geleneklerini İspanyol hükümdarlarına mektuplar aracılığıyla haberdar etmiştir. Bu mektupların birinde Kolomb dünyanın küre değil meme biçiminde olduğunu ve cennetin de meme ucunda yer aldığını yazmıştır. Gittiği toprakları kral ve kraliçe adına fetheden Kolomb İspanyol kralı 5.Charles’e gönderdiği mektubunda: Yerli halkın şeytanın hizmetinde olduğunu, onların, işledikleri günahlardan kurtulması, kötülüklerden uzaklaştırılması için papadan izin ister, onları cezalandırmak için. Kolomb mektubunda bunun gerekçesini ise çocukların, kadınların, erkeklerin öldürülüp kurban edilmesi, hepsinin oğlanca olması, bazı yerlerini örtmemeleri….

  • Sevginiz Uğruna Soyisminizi Değiştirir Misiniz? - Tarih

    Sevginiz Uğruna Soyisminizi Değiştirir Misiniz? - Tarih Özer Uçuran’ın ailesi DP’li idi. Bunu duyan koyu CHP’li baba Mustafa Necati Bey kızı, Tansu’yu,  bu aileye gelin olarak vermeye pek niyetli olmaz.  Tansu Özer ile evlenmek ister ve babasına “ hayırlısı yok baba, biz evleneceğiz ” der. Özer, Tansu’yu çok sevmiştir ve onunla evlenmek için babasının karşısına çıkar “E ğer evlenmemize izin verirseniz kızınızın soyadını değiştirmem , bendeniz de soyadınızı alırım ” der. Erkek evladının olup, soyunun yürümesini çok isteyen baba, Özer’in bu kararına mutlu olur ve kızımın okumasını, üniversiteye gitmesini engellemezsen izin veririm evlenmenize der. Ve evlenirler.  Peki uğruna sevdiği kadının soyismini değiştirmeyen, hatta onun soy adını alan kim?  Bu kadın Türkiye Cumhuriyet’inin ilk başbakanı olan Tansu Çiller idi , onun soyadını alan ise kocası Özer Uçuran Çiller idi.

  • Evliya Çelebi’nin Makine Adamları -Tarih

    Evliya Çelebi’nin Makine Adamları -Tarih Evliya Çelebi, Viyana’da gezerken dükkânların önünde çalışan Müslüman köleler görmüştür.  Bu kölelere para yardımı yapmak istemiştir. Arkadaşı Çelebiye paraları efendileri alır der ve akşam olması için beklemeye başlamışlar. Akşam olup kölelere yaklaşmaya başlayınca Çelebi, onları yakından görünce şaşırıp kalmıştır. Çünkü bunların makine adam olduklarını görmüştür. Rivayet doğrudur veya değildir bilmemeyiz ama böyle bir hikâye vardır.

  • Haçlı Seferlerinde Süt ve Bal -Tarih

    Haçlı Seferlerinde Süt ve Bal - Tarih Papa II.Urbanus ,  20 Kasım 1095 yılında Clermont Konsili sırasında din adamlarından ve halktan oluşan büyük bir kalabalığa hitap eder. O hitap cümlelerinden biri de, Eski Tevrat’da geçer :  “süt ve balın aktığı bir diyar”   Urbanus nutkunun sonunda savaşçılar büyük bir coşku ile ayağa kalkar, içlerinden bir tanesi de Deusuult yani Tanrı böyle buyuruyor diyerek bağırır. Bazıları kırmızı pelerininden parçalarla haç işaretini oluşturdu; bilindik haçlı simgesi böyle oluştururdu, denilir .

  • Yakın Türk Siyasi Tarihinin Unutulan Siyasetçilerinde Kasım GÜLEK -Tarih

    Yakın Türk Siyasi Tarihinin Unutulan Siyasetçilerinde Kasım GÜLEK - Tarih Babası İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Çukurova sorumlusu Rıfat Bey’dir. Gülek Boğazı’ndan ötürü soyadlarını Gülek olarak almışlardır. Fransızlar Adana’yı işgal edince Rıfat Bey ailesiyle İstanbul’a yerleşmiştir. Oğlu Kasım’ı önce Galatasaray Sultanisi’ne sonra da Robert Kolejine yazdırmıştır. Daha sonra Paris’te Siyasal Bilgiler okumuş, ardından ABD, İngiltere ve Almanya’da iktisat- hukuk eğitimi almıştır. Gülek 1928-30 yılları arasında dünyayı yöneten ailelerden biri olduğu söylenen Rockefler bursunu kazanmıştır. Ve babası bir ara ona dini bilgiler versin diye Semşettin Günaltay’dan dersler aldırtırmıştır. 1934 yılında Atatürk ile tanışır ve onun isteği ile 1936’da siyasete giren Gülek Bilecik’ten vekil seçilerek meclise girmiştir.1947 yılında Hasan Saka kabinesinde Bayındırlık Bakanlığı, 1948’de Ulaştırma Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur Demokrat partili yıllarda CHP’nin genel sekreteri olmuştur. Tanin gazetesinde DP’ye yönelik sert eleştiri yazıları yazınca altı ay hapis yatmıştır. Gülek: -1949 AB temelli olan Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştur. -1949-50 BM Kore Başkanlığına atanmış, Kore Üstün Hizmet Madalyası verilmiştir. -1950 NATO Parlamenter Asamble seçilmiştir. -1950 CHP 7.Kurultayında Nihat Erim karşısında genel sekreterliğe seçilmiştir. -1966 “Ortanın Solu” sloganı ile Bülent Ecevit genel sekreterliğe seçilirken Gülek, slogana sert eleştireler yaparak CHP’den istifa etmiştir. -1968-69 NATO Parlamenter Asamblesi başkanlığı sırasında papa Paül’ü ziyaret eder ve Vatikan’ı ziyaretlerinden dolayı Vatikan Nişanı verilmiştir. -Tarsus’ta Saint Paul Cemiyeti kurulması sağlar; dinler arası diyalog için. -1980’den itibaren Güney Koreli rahip Sung Myung Moon ve CHA tarafından 1951’de kurulan Moon Tarikatına bağlı Professorswold Peace Academy (PWPA) Türkiye sorumlu olmuştur. Gülek, yakın siyasi tarihimizde olaylarıyla, söylemleriyle, davranışlarıyla önemli yer kaplamıştır: 1959 yılında Gülek’e ait olduğu söylenen bir mektup basında yer almıştır. Bu mektup Gülek, tarafından NATO Parlementer grubu başkanı Albay Frens’e yazıldığı iddia edilmiştir. DP’liler bu olayı “ Gülek arkadaşlarını ABD’ye muhbir ettiğini” söyler. Tabii ki bu iddia Gülek tarafından yalanlanmıştır. 1961 CHP Genel Kurulu’nda İsmet Paşa kürsüye çıkar ve “ Yalancılarla işim olmaz ” deyip Gülek’in istifasını istemiştir; Gülek tasfiye edilmiştir. Sonraki yıllarda bir afla Gülek, tekrar CHP’YE GİRER HATTA Ecevit hükümetinde bakan olmuştur. Gülek’in üniversite diploma törenindeki bir fotoğrafı gündemi meşgul etmeye başlamıştır. Gülek muhalifleri “ Gördünüz mü bakan aslında bir papa ” denilir. Bu olay Gülek’e sorulduğunda ise esprili bir dille “Bunu söyleyenin kızı da amma gevezeymiş” der.. Kasım Gülek ayrıca siyasetimizde el sıkmasıyla da ünlenmiştir. Bu yüzden adı “A merikanvari icat çıkaran ” denmiştir. Çünkü dönemin ABD başkanı Truman’dan örnek almıştır. Gülek memleket gezilerine çıktığı vakit herkesle el sıkışır. Yedi dil bilen Gülek, Çince’ye merak salınca ünlü bir şair bir mısra yazar: Sekiz yabancı dil biliyormuş KASIM Gülek Efendi; Bir de Türkçe öğrense Dokuz ederdi… Gülek ayrıca Greyfurt meyvesini Türkiye’ye getirerek onu tanıtmıştır. Hatta ilk zamanlarda bu meyveye “kız memesi” denmiştir. Yakın siyasi tarihimizin unutulmaya yüz tutan siyasetçilerinden biri Kasım Gülek, 1992 yılında vefat etmiştir. Cenaze namazını Fetullah Gülen kıldırmıştır. Hatta bu yüzden Gülenle ilişkileri olduğu söylenceleri vardır.

  • Kuran ve Bayrak Mitingleri - Tarih

    Kuran ve Bayrak Mitingleri -Tarih AP lideri Süleyman Demirel 1971 Muhtırasından sonra bir daha asla tek başına iktidar koltuğuna oturamamıştır. Çünkü oylarının bir kısmı AP içinden ayrılarak kurulan DP’ye, bir kısmı muhafazakâr parti Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki MSP’ye, bir kısmı ise ülkücü Alpaslan Türkeş başkanlığındaki MHP’ye gitmişti. Türkiye’de artık sağın oyları partiler arasında bölünmüştü. Demirel işte bu bölünen oyları, tekrar kendi partisine kazandırmak ve geçmişteki gibi iktidara tek başına geçmek için seçim meydanlarında Kuran-Bayrak mitingleri yapmaya başlamıştır. Kuran= kutsaldı ve muhafazakârlığı simgeler olmuştur Bayrak: vatandı ve ülkücüğü simgeler hale gelmişti  Bu iki kutsal öğe tıpkı bugünün siyasetinde de olduğu gibi geçmişteki sağ partilerin iki önemli sloganı olmuş, bu iki öğe ile halkın oylarına sahip çıkılmaya çalışılmıştı. Batı ülkelerinde de durum aynıdır. İnsan değerleri üzerinden siyaset her zaman yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilecektir; sorun insanların kutsal saydıkları, dokundurmayız dedikleri değerleri parti uğruna, siyasete kurban etmeleri, sorgulamadan, eleştirmeden, düşünülmeden oylarını takım tutar gibi siyasi partilere verilmesi… ve bu böyle gelmiş böyle devam edecek gibi gibi… Kars Kalesi’ndeki Bayrak Neyin Nesi Mayıs 1978 yılında AP lideri Süleyman Demirel dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ile bir araya gelir ve Ecevit Hükümeti’nin anarşi olaylarını önlemekte yetersiz olduğunu, 1Mayıs’ta Kars Kalesi’ndeki Türk Bayrağının indirilip yerine oraklı çekiçli Komünizm bayrağının çekildiğini… söyler Demirel “Bugünkü hükümet sol mihraklara” dokunmamaktadır der ve bu söz de olay basında haberdar edilir. Bu olaydan sonra mitingler düzenlenir; olayı protesto etmek için tabii. Taksim Meydanı’nda bu mitinglerin yapıldığı yerlerden biridir. Bayrağa Saygı Ve Milli inanç Mitingi olarak bilinen mitingde Demirel “Kızıl yılan bu meydanda baş vermiştir. Bu başı mutlaka koparmaya ve ezmeye kararlıyız” der. Eski cumhurbaşkanlarından Celal Bayar da bu mitinge katılmıştır.  Taksim alanı “Komünistler Moskova’ya” “Milliyetçi Türkiye” ve “Kahrolsun Komünistler” gibi sloganlarla inler ve Demirel devam eder: “1 Mayıs’ta milli ve manevi değerlerimiz  saldırıya uğramış , bu nedenle  milli bir şahlanış başlamıştır … Her şey tamam da dönemin Kars valisi “böyle bir olayın gerçekleşmediğini, zaten oranın askeri bölge olduğunu bundan dolayı da hiçbir sivilin girmesine izin verilmediğini” söylemiştir. Kars Emniyet Müdürü Hasan Uyar, 28 Mayıs tarihli gazetelere yansıyan açıklamasında Demirel’in iddialarını  “İki aydır Kars’ta Emniyet Müdürü olarak görev yapıyorum. Özellikle son aylarda Doğu illerinde halkın etnik yapısından yararlanarak,  kasıtlı bir gerilim yaratma çabasına  girildi… İki kişi arasındaki kavga, iki mahalle kadını arasındaki tartışma gazetelere sağ-sol çatışması olarak yansıtıldı.  Amaç; Halkı gerilim içinde tutarak olay çıkartmak.  Görevli olduğum iki aylık dönem içinde Kars ve çevresinde sükunet hâkimdir.” Emniyet müdürü ayrıca Kars Kalesi’nin kentin kıyısında yükselen sarp tepe üzerinde kurulmuş olduğunu ve kalenin Kars’taki askeri birliklerin kontrolü altındaki bölge içinde olduğunu, kalenin bulunduğu tepenin arka yamacının ise askeri birliklerin yerleşim bölgesi olduğunu da belirtir. Nitekim tümen komutanının kaldığı ev de bu yerdedir. İktidar uğruna, koltuk sevdası uğruna halkı galeyana getirmek ve halkın da bu galeyana isteyerek, severek gelmesi. Ve sakın her habere, her videoya gözünüz kapalı inanmayın.

  • SANAYİ DEVRİMLERİ - Tarih

    Sanayi Devrimleri - Tarih Sanayi devrimi nedir ve nasıl başlamıştır diye sorsak akıllara, insan ve hayvan gücünün yerine makine gücünün kullanımı gelir. Biraz daha ayrıntıya indiğimiz zaman ilk başta buhar gücünün devamında da kömürün ve demirin enerji kaynağı olarak kullanılması olarak söyleriz. Buharın sanayide kullanımı ile başlayan devrim tarihi süreç içinde insan beyninin yerine geçecek olan devrimlere kadar ilerlemiştir. Toplamda dört sanayi devriminden söz edilse de bazı bilim adamları günümüzün -2011’de başlatırlar genellikle- beşinci sanayi çağını yaşadığını yazıp çizmişlerdir. Sanayi devrimlerine sadece mekanik güç, seri üretim, kaliteli ve ucuz mal olarak görmenin yanı sıra getirileri-götürüleri de olarak bakmak lazım gelir; hammadde ihtiyacı, ürettiğini satmak için pazar arayışı, üretim sırasındaki atıklar, üretim için kullandığımız enerji kaynakları, ulaştırma, bütün bunları takip edecek olan yazmanlar, sermaye, işçi, fabrika, yeni ideolojiler vs vs kısaca sanayi devrimleri ile beraber dünya toplumları dönüşüme uğramış ve dünyamız küresel bir köye dönmüştür. I.SANAYİ DEVRİMİ İngiltere’de buhar gücünün kullanımı ile başlamış olan devrim, 1800’lü yılların ikinci yarısına kadar I.Sanayi Devrimi olarak adlandırılmıştır. Dokuma sektöründe başlamış olan devrim zamanla diğer alanlara da yayılmıştır. Sanayi devrimine başlangıç buharın keşfi ile olmuştur. Buhar ve suyun gücü makinelere aktarılarak el emeği yerine mekanik üretime geçilmiştir. Sanayi devriminin en belirgin özelliği üretim şeklinin ve miktarının artmasıdır. Bununla beraber daha ucuz ve daha kaliteli malların da olmasıdır. I.Sanayi Devrimi ile tekstil, demir-çelik üretimi artmış ve bu dönemin önemli özelliklerinden demir yolları ağları sayesinde mesafeler daha da kısalmıştır. Britanlı mühendis George Stepheson buharlı lokomotifi yaparak posta arabalarını, gemileri tarihin tozlu sayfalarına bırakmıştır. Demir yolları ağları sadece mesafeleri kısaltmakla kalmamış toplumsal dönüşümleri de başlatmıştır. I.Sanayi Devrimin getirmiş olduğu en büyük olgu şüphe götürmez ki işçi sınıfının doğurması olmuştur. I.Sanayi devrimi el beden emeğinden makine gücüne gidildiği; Benzer aletleri çalıştıran ve gücünün biçimini ne olursa olsun tek bir hareketi güç tarafından hareketlendirilen/devindirilen mekanizmadır. Diğer başlıca gelişmeler: İpliğin eğrilen tezgâhın icadı, ip bükmek için çıkrığın icadı,  dokuyan mekiğin icadı Su buharının üretim tesislerinde kullanılması, buharlı gemilerde- lokomotiflerde iyileştirmelerin olması, su pompası, demirin kok enerjisine dayalı dökümü, hafifletilmiş çelik icadı… Sanayi devrimiyle yeni kentler kurulmuş, milli hâsıla artmış, bankacılık, ticaret de yeni gelişmeler yaşanmıştır. II.SANAYİ DEVRİMİ 1860-1900 yılları ikinci yarısı II.Sanayi Devri olarak kabul edilmiştir. İngiliz H.Bessemer’in ucuz çelik üretimini yaygınlaştırması bu dönemin başlangıcı kabul edilmiştir. Bir önceki devrimle makineler dişli-piston-kayış ve kasnaklarla çalıştırılmıştır. Yani basit makinelerdir. Ama bu devrimle beraber fizik ve kimya alanının buluşları sanayiye aktarılmıştır. Elektriğin kullanılması, elektriğin makinelere aktarımı seri üretime geçmede etkili olmuştur. Lider ülkeleri ise ABD-Almanya-İngiltere Elektrik teknolojinsin gelişmesi ve üretimde kullanılmaya başlanması buhar gücünden daha etkili olması üretimin artmasına sebep olmuştur. Yani seri üretim başlamıştır. Henry Ford’un Ford Motor Şirketi bu devrin en önemli örneği olmuştur. Bu devrim Teknoloji Devrimi olarak da adlandırılmıştır. Elektronik mekanik cihazlar, elektrikli battaniye-ocaklar-tramvaylar;  otomobiller, yapay boyaların icadı, dikiş makinesi, daktilo; dinamiğin üretimi, gübrenin üretimi, kauçuğun endüstriyel kullanımı, ilaç üretimi; telgrafın icadı, ark lambası; sulama boruları, harman makineleri, içten yanmalı motor sayesinde traktörler-biçer döverler…. Elektriğin icadı insanlığı bilgisayar ve bilgi teknolojisinin gelişimine götürmüştür. III.SANAYİ DEVRİMİ Elektriğin kullanımı, bilgi teknolojisindeki gelişmeler, üretimin yerini mekanik ve elektronik teknolojiler yerini yavaş yavaş dijital teknolojiye bırakmıştır Bu devrin en önemli cadı 3D Yazıcılarıdır; araba parçaları üretimi artımı, robot üretimi, mikro bilgisayar kullanımı… II.Dünya Savaşı’nın son bulmasıyla dijital teknoloji gelişmeye başlamıştır. Hesap makineleri, bilgisayar- iletişim teknolojilerin kullanılması… Sentetik ürünler, bilgisayar, fiber optik(kablolar aracılığıyla iletilen şeyler), telemikasyon (İletişim alanı), lazer teknolojisi, biyotarım- biyogentik gelişimler vs vs başlıca belirlenen gelişmelerdir. Bu dönemin ana faktörü internettir. Ve bu dönem Dijital dönem olarak da isimlendirilmiştir. Bu ve daha fazla gelişen sanayi devirlerin ürünleri başta enerji kaynaklarımız olmak üzere doğamıza, toprağımıza zarar vermektedir. Küresel Isınmada etkin faktör olan bu gelişimler insanları yenilebilir enerji kaynaklara yöneltmiş, Yeşil Sanayi Devrimi, Yeşil Kapitalizm gibi projelerin doğmasına sebep olmuştur. IV.SANAYİ DEVRİMİ Yapay zekanın gelişimi 3boyutlu yazıcıların fabrikalardan evlere inmesi Bu devrimin özelliği insan gücünü fiziksel düzeyden beyinsel düzeye sıçramasıdır. İnsan yaşamını kolaylaştıracak, yaşamlara vakit bırakacak, daha az emek isteyen ve vasıflı kişilerin çalışma saatlerini uzatan, özel taleplere yanıt veren… akıllı ürünler dördüncü sanayi devrimin özelliği olmuştur. Akıllı fabrikalar geliştirilmiş, siber- fiziksel sistemlerin ortaya çıktığı dönem.  Bulut bilişim, cps (siber fiziksel sistemlerle), simülasyonlar ile sanal gerçek ortamlar artırılmış, yapay zeka, mikro üretimler yapılmıştır

  • YEDİ UCUZ ŞEY ÜZERİNDEN DÜNYA TARİHİ - Doğa, Para, Emek, Bakım, Gıda, Enerji, Yaşam - Kitap Tavsiyesi

    YEDİ UCUZ ŞEY ÜZERİNDEN DÜNYA TARİHİ - Doğa, Para, Emek, Bakım, Gıda, Enerji, Yaşam - Kitap Tavsiyesi Raj PATEL – Jason W.MOORE Çeviren: Serkan GÜNDÜZ Yayınevi: Kolektif Kitap   Basım Tarihi: 2019 Sayfa Sayısı:286 Kapitalizm nedir, nasıl varoldu, hangi süreçlerden geçerek gelişti ve gelişmeye de devam ediyor? İnsanlar kapitalizme nasıl hizmet ediyor, çarkını nasıl döndürüyor, kapitalizm olmadan bir dünya mümkün müdür? Çayımıza, kahvemize eklediğimiz, keklerimize hatta yemeklerimize kattığımız, ağzımızın buruk tadını geçirsin diye yediğimiz şekerin nasıl da köleliğin, kapitalizmin tarihinin bir parçası haline geldi?

  • MENFİ - Sürgün Kitap Tavsiyesi

    MENFİ - Sürgün - Kitap Tavsiyesi Fazlı NECİP Günümüz Türkçesine çeviren: Ömer ASLAN Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Tür: Roman Basım Tarihi:2023 Sayfa Sayısı:150 Alafranga bir Türk olan Ekrem’in hayatı üzerinden II. Abdülhamit’in istibdat dönemini; II. Meşrutiyet ile gelen bayram havasını, hürriyet coşkusunu anlatan düzenin siyasi romanlarından biridir romanımız. Ama kitabımızın sonlarına kadar dönemin siyasi düzeninden ziyade aile düzenini, kadın olmanın zorluklarını okursunuz. Kitabın son sayfalarında Meşrutiyet’in ilanıyla halktaki sevinç günlerini okursunuz. Ayrıca Osmanlı kültürüne dair bilgiler öğreneceğinizden keyifle okuyacaksınız romanımızı.

  • White Facebook Icon
  • Instagram
  • X

Bilge Zevat

Bilge Zevat Baykuş

© 2024 by Kâşif

bottom of page