Tarihte Toplumsal Cinsiyet - Kitap Tavsiyesi
- Umay
- 9 Eki 2024
- 2 dakikada okunur
Tarihte Toplumsal Cinsiyet - Kitap Tavsiyesi
Merry E. Wiesner-HANKS
Çeviren: Meral Çiyan ŞENERDİ
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Tür Araştırma-İnceleme
Basım Tarihi:2023
Sayfa sayısı:386
Bir tarihçinin kaleminden, Paleolitik dönemden bugüne kadar gelen süreçte, toplumsal iki cinsiyet olan, kadın ve erkeğe, biçilen rolleri, onlara dair değer yargılarını, toplumdaki yerlerini gösteren ve tarihsel süreçte bunların ne kadar değişip değişmediğini de okuyucuya sorgulatan -özellikle kadınlara- bir araştırma-inceleme kitabı.
Kitap sekiz bölümden oluşur; aile, ekonomi, fikir, yasa, din, eğitim, kültür ve cinsellik gibi konu başlıkları altında dünyadaki pek çok toplum kültürlerinin kadını ve erkeğinin, tarihsel değişim süreçlerini incelerken aynı zamanda satır aralarında da eşcinsellik, LGBT, trans bireylere bakışı da okursunuz. Bir de 1500’lerden itibaren başlayan sömürgeciliğin getirdiği ırk-kan kavramının renk,ten,saçrengi,yüz özelliklerinin kadın- erkek nüfus üzerindeki etkilerini, özelliklerini, nasıl sorunlar oluşturduğunu da.
Kitap, toplumu oluşturan kadın ve erkeğin, toplumlardaki kültürel tarihlerini, bugüne kadar gelen değişimlerini öğrenmek, bilmek isteyenlerin anlaşılır, yalın bir dil ve akıcı üslupla okuyacağı bir inceleme kitabıdır. Ancak kitapta dünya üzerindeki kültürlerin kadını ve erkeğine dair bilgiler vermesine rağmen, Osmanlı dönemi toplumuna dair çok az bilgi vardır; Türkiye Cumhuriyeti’ne dair bir bilgi yoktur. Daha çok Amerika- Afrika-Avrupa kıtaları, Çin, Japonya, Hindistan ve bazı Ortadoğu ülkelerinin kültürlerindeki kadın-erkeğe dair bilgiler, analizler ve yorumlar vardır. Ama o kıta ve ülkelerdeki kadın ve erkeğe dair düşünceler, fikirler, toplumdaki yerleri, bizim kültürümüzde de var olduğunu, aynı değer yargılarını taşıdığını farkedersiniz ve aslında dünya üzerindeki kadın ve erkeğin -bir zamanlar ve şimdi de - hep aynı kalıplar içinde yaşadığını, yaşatıldığını.
Kitaptan Alıntılar:
-Genç kadınların daha yumuşak başlı, daha düşük ücretle çalışmaya razı ve seri üretim yapan makinelerde sürekli aynı işi yapmaya daha yatkın oldukları düşünüldüğünden, fabrikalar açılırken genellikle ilk işe alınacaklar arasındadırlar…
-Toplumsal cinsiyet rahatsızlığı çeken ve maddi olanakları elverişli olanlar için 1950’lerde cinsiyet değiştirme ameliyatları yapılmaya başlandı.
-Kadınların yüksek öğrenimine karşı çıkanlar, bunu daha önceki yazarların savunduğu gibi kadının onurunu yitirmesi ile değil, daha çok değerli bir şeyi, üreme kapasitesini yetirmesiyle ilişkilendirdiler. Bir kadının beyninin çok fazla kullanmasının bitkin düşmesine ya da rahminin kansız kalıp büzüşmesine neden olacağını iddia ettiler…

Opmerkingen