ORTAÇAĞ İNSANLARI - Kitap Tavsiyesi
- Umay
- 5 Mar
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Nis
ORTAÇAĞ İNSANLARI - Kitap Tavsiyesi
Eileen POWER
Çeviren: İslam KAVAS
Yayınevi: Kronik
Tür: Tarih
Basım Tarihi: 2022
Sayfa Sayısı:239
Britanyalı bir iktisat tarihçisi olan Elieen Power kitabında okuyucuları Ortaçağ’ın İngiltere’sine götürür. Yazarımız Ortaçağ’ın sıradan insanlarının, sıradan gündelik yaşayışlarının, bilgilerinden yola çıkarak bol bol tasvirlerle (çevirmenin de katkısı ile) o dönemi bilmek isteyenlere o dönemin gündelik yaşayışlarını anlatmıştır.
Kitapta Çiftçi Bodo ve ailesinin yaşamından derebeyliği, tarımı, kadın erkek ilişkisini, inançları; seyyah Morco Polo seyahatnamesi üzerinden dönemin önemli ticari kenti olan Venedik’i, ticaretini; küçük bir kız çocuğu iken babası tarafından manastıra verilen Mademe Eglantine hikayesinden kiliseleri, manastırları, o kurumların kurallarını, yaşamlarını, yaşama tarzlarını, sıkıntılarını; Hane Reisinin karısına ithafen yazdığı mektubundan döneminin ev hanımının taşıması gereken özellikleri, dönemin gündelik sıkıntıları ve onların çözümlerini; Thomas Betson ile ticareti, tacirliği; Thomas Paycocke ile kumaşçılığı ve faaliyetlerini ve daha fazlasını anlatır. Akıcı bir dille, zevkle okuyacağınız kitaplardan.
Tarihin sıradan insanlarının sıradan yaşayışlarının sosyo-ekonomik tarihini bilmek, tanımak ve bunları hikâyelerle birlikte okumak isteyenlerin bir solukta okuyup bitireceği kitaptır.
Kitaptan alıntılar:
Yılda bir kez Kral’ın seyyar mahkemesi the Missi Dominici yerel derebeylerin daleti yerine getirdiklerinden emin olmak için gelirdi. Bir piskopos ve bir kont varır, belki bir gece o büyük evde başrahibin misafiri olarak kalır ve ertesi gün Paris’e giderlerdi. Orada otururlar ve meydanda; kilisenin, elitlerin ve avamın, soyluların, hürlerin ve coloninin önünde şikayetleri, telafi taleplerini dinleyip adaleti yerine getirirlerdi…
Geç Ortaçağlarda genç insanlar bir misyondan ziyade bir meslek olarak manastır kurumlarına girmeye başladılar…
Piskoposlar evcil hayvanların disiplini bozduğunu düşünüyorlardı; yüzyıllar boyunca hayvanları manastırdan atmaya çalışsalar da ufak bir başarı gösteremiyorlardı. Rahibeler piskopos gidene kadar bekliyor ve o gider gitmez köpeklerine yine ıslık çalıyorlardı…

Comments